SON DAKİKA
Hava Durumu

#Kültür Sanat

bursasehrengiz - Kültür Sanat haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kültür Sanat haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Doğanın renkleri kumaşlarda hayat buluyor Haber

Doğanın renkleri kumaşlarda hayat buluyor

Sivas Olgunlaşma Enstitüsü'nde doğal boyama ve ekolojik baskı teknikleriyle üretilen ürünler, hem sağlıklı yapıları hem de benzersiz olmalarıyla öne çıkıyor. Sivas Olgunlaşma Enstitüsü, geleneksel el sanatlarını modern tekniklerle birleştirerek doğallığı ve estetiği bir arada sunan ürünler tasarlamaya devam ediyor. Doğal boyama ve ekolojik baskı teknikleriyle hazırlanan ürünler, hem sağlıklı hem de parmak izi gibi benzersiz olmalarıyla öne çıkıyor. Bitkisel boyalar ve çevre dostu yöntemlerle üretilen kumaşlar, hem insan sağlığını koruyor hem de sürdürülebilirliğe katkı sağlıyor. Her biri el emeğiyle hazırlanan bu ürünler, kullanılan teknikler sayesinde aynı desenin tekrar edilemez olmasıyla eşsiz birer sanat eseri niteliği taşıyor. Sivas Olgunlaşma Enstitüsünde doğal boyama ve ekolojik baskı üzerine çalışmalar yapan Ayşegül Baş, boya elde edilebilecek olan doğal ürünleri mevsimine göre doğadan topladıklarını belirterek, “Meşe mazısı, ıhlamur, meşe palamudu, havacıva, soğan kabukları, kök boya, ceviz kabukları gibi ürünlerle boya elde ediyoruz. Hiçbir kimyasal kullanmadan kişilere sunuyoruz” şeklinde konuştu. “DOĞAL BOYALAR VE KUMAŞLAR KULLANILIYOR” Hiçbir kimyasal kullanılmadan ürünlerini vatandaşa sunduklarını belirten Baş, “Doğal boyama ve ekolojik baskı üzerine çalışmalar yapmaktayız. Bu süreç üç yıldır devam ediyor. Son yıllarda kök boya üzerine yoğunlaştık. Bu ürünleri mevsiminde doğaya çıkarak topluyor ve sonra da kurutuyoruz. Bunları depoladıktan sonra kullanacağımız zaman ipek, pamuk, yün gibi kumaşlarımızı hazırlıyoruz. Boyalarımızı kaynatıyoruz ve kullanım amacına uygun olarak ayırıyoruz. Meşe mazısı, ıhlamur, meşe palamudu, havacıva, soğan kabukları, kök boya, ceviz kabukları gibi ürünlerle boya elde ediyoruz. Böylelikle doğal ürünleri kullanıyoruz. Hiçbir kimyasal kullanmadan kişilere sunuyoruz. Meşe palamudunda kahverengi ve siyah tonları aralığında renkler elde ederken, kadife çiçeğinden sarıdan haki yeşiline kadar, ceviz kabuğundan kahverengi ve tonları elde ediliyor. Nar kabuğundan da sarı renkten koyu renklere kadar birçok farklı renk tonları elde edebiliyoruz. Ekolojik baskıya başlamak için doğal boyalarımızı ve kumaşlarımızı hazırlıyoruz. Doğaya çıkıp kendi kullanacağımız yapraklarımızı topluyoruz. Yaprakların kendi rengini kumaşa bırakmasını sağlıyoruz. Burada bir nevi parmak izi işlemi kullanıyoruz" dedi.

‘Mustafa’ filmi Avrupa yolcusu Haber

‘Mustafa’ filmi Avrupa yolcusu

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu lideri Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün çocukluğunu anlatan ‘Mustafa’ filmi, geçtiğimiz 25 Ekim’de vizyona girdi. Yolculuğuna Türkiye çapında 300’den fazla salonda izleyeciyle buluşarak başlayan ‘Mustafa’ üç haftadır vizyonda ve şimdiden 300 bin izleyiciyi yakalamayı başardı. Kendisi gibi iddialı yapımlarla birlikte vizyon yolculuğuna başlayan ‘Mustafa’ özellikle ara tatilde, yoğun olarak öğrencilerle buluştu. Çocuklar ara tatili ‘Mustafa’ filmine gidip Atatürk’ün çocukluğuna dair görsel şölen yaşayarak geçirdi. Bu sayede ‘Mustafa’, vizyonda olduğu tüm günlerde çocukların en çok tercih ettiği film olmayı başardı. YASAKLANMAYA ÇALIŞILMIŞTI Tarihçi yazar Erol Mütercimler’in tarih danışmanlığında hazırlanan ve Atatürk hakkında ilk animasyon film olma özelliğini taşıyan ‘Mustafa’ şimdi de Avrupa’daki Türk çocuklarıyla buluşmaya hazırlanıyor. Bilindiği gibi ‘Mustafa’ filmi, Türkiye’de vizyona girdiği tarihlerde Avrupa’da da izleyiciyle buluşmaya hazırlanıyordu ancak Avrupa’da yaşanan yasaklama girişimi buna engel olmuştu. AVRUPA YOLCULUĞU BAŞLIYOR Bu gelişmenin Türkiye’nin gündemine yerleşmesi ve siyasetten sanat camiasına kadar binlerce kişinin Avrupa’da yaşananlara #MustafamaDokunma etiketiyle tepki göstermesi üzerine Avrupa’daki engellemeler boşa düştü ve filmin yapımcıları Avrupalı dağıtımcı ve sinema salonlarıyla yeniden masaya oturdu. Bunun üzerine 14 Kasım 2024 tarihinde anlaşıldı. ‘Mustafa’ filmi, yarın Almanya ve Avusturya’da izleyecilerle buluşacak. TÜRKİYE GÖSTERİMLERİ DEVAM EDECEK Avrupa’nın yanısıra Türkiye gösterimleri de önümüzdeki haftalarda devam edecek film, şu anda 290’dan fazla salonda gösterilmeye devam ediyor. ÜÇ FİLM DAHA GELECEK Bir animasyon serisinin ilk bölümü olan ‘Mustafa’, önümüzdeki her yıl serinin bir diğer filmi yayınlanacak şekilde devam edecek. İkinci film olan ‘Kemal’de Atatürk’ün gençlik dönemi, üçüncü filmde yetişkinlik dönemi, dördüncü filmde ise yaşının ilerlediği hayatının son dönemleri ele alınacak.

Minik Serçe'den 'Uzak Şehir'e ağıt Haber

Minik Serçe'den 'Uzak Şehir'e ağıt

Türk müziğinin efsane ismi Sezen Aksu'nun ilk bölümü 11 Kasım Pazartesi akşamı yayınlanan ve çekimleri Mardin'de devam eden yeni dizi ‘Uzak Şehir' için ‘De Mardin' ismiyle özel bir şarkı yazdığı ortaya çıktı. Sezen Aksu, ‘Uzak Şehir' dizisi için ağıt yazdı. Dünyaca ünlü besteci Joaquin Rodrigo'nun gitar konçertosu, Sezen Aksu'nun adapte Türkçe sözleriyle ‘De Mardin' olarak yeniden hayat buldu. Minik Serçe, tüm kadınlara adadığı eserin sözleri için adeta kampa girerek haftalarca çalıştı ve yüzlerce satır kaleme aldı. Yazdığı satırların arasından seçtiği o çok özel sözler ‘De Mardin' olarak ortaya çıktı. YENİ KEŞİF VOKALLER Joaquin Rodrigo'nun gitar konçertosundan Türkçe' ye uyarlanan eser, Fiorecantu'nun yorumu ve Sezen Aksu'nun yeni keşifleri Tuba Önal ve Sibel Gürsoy'un vokaliyle hayat buldu. Minik Serçe'nin kaleme aldığı eserin düzenlenmesini Atakan Ilgazdağ yaparken, tonmaysterliğini Arzu Alsan ve mix'ini ise Murat Bulut yaptı. KADINLARA İTHAF Ozan Akbaba ve Sinem Ünsal'ı başrollerinde buluşturan ve müziğiyle de merak uyandıran Uzak Şehir için Sezen Aksu'nun usta kaleminden dökülen o sözler; Be Mardin, Nemrut'un çileli yıldızı Kadınlarının daha kızken ağarırmış kan kınası gür saçları Yıkarmış bütün günahları De Mardin de hadi En imtiyazsız, en yok en kayıt dışı Kaç isyan var, kaç tevekkül, kaç çıbanın başı Anlatmalı esasını hadi Ne rızam var ne kaldı gözüm yaşı De Mardin ben susturulduğun söz hakkınım Kaydet ki şahidiyim bütün o koparılan kadınların kanı Kendisini asırlar boyu doğuran o kül Zümrüt-ü Anka'nın. BAŞLADI Bir annenin oğluyla kendisi için verdiği özgürlük mücadelesine, Albora fertlerinin kıyasıya iktidar savaşına ve etkileyici aşk hikayelerine sahne olacak dizi ‘Uzak Şehir' 11 Kasım Pazartesi akşamı Kanal D'de başladı.

İki küçük piyanistten uluslararası başarı... Haber

İki küçük piyanistten uluslararası başarı...

Gaziantep'te piyanonun yetenekleri olarak adlandırılan 12 yaşındaki Hamit Erdem Özpolat ve 9 yaşındaki Elif Anastasia Çavdar, uluslararası müzik sahnesinde önemli başarılar elde etti. Hamit Erdem Özpolat, II Muse Uluslararası Müzik Festivali ve Yarışması'nda Grand Prıx Ödülü kazanırken Elif Anastasia Çavdar ise Uluslararası Mozart Yarışması'nda birincilik elde etti. Ukrayna'dan 10 yıl önce gelerek Türkiye'ye yerleşen piyano öğretmeni Renata Çavdar, öğrencileriyle beraber tüm ödüllere talip oluyor. 6 yaşında piyano ile tanışan 12 yaşındaki Hamit Erdem Özpolat, piyano öğretmeni Renata Çavdar'ın rehberliğinde aldığı eğitimler ile Kiev'den gelen Drahomanov Ukrayna Devlet Üniversitesi Avdiyevski Sanat Fakültesi Oda Orkestrası birlikte turnelere çıktı. Ardından Antalya'da düzenlenen yarışmaya katılan Hamit, II Muse Uluslararası Müzik Festivali ve Yarışması'nda Grand Prıx Ödülü kazandı. Yarışmada sergilediği performansla büyük beğeni toplayan Hamit, uluslararası bir başarı elde ederek müzik kariyerinde önemli bir adım attı. Nefise Necip Teymur İlkokulu ve Adana Çukurova Devlet Konservatuarı'nda yarı zamanlı eğitimine devam eden Elif Anastasia Çavdar ise geçen yıl düzenlenen yarışmada dünyanın en prestijli ödülleri arasında yer alan Uluslararası Mozart Yarışması'nda birincilik elde etti. Elif, bu yıl ise aynı azmiyle ve isteğiyle bir başarıya daha imza atarak Orkestra Şefi Prof. Vasyl Fedoryshyn eşliğinde Ukrayna Devlet Üniversitesi Avdiyevski Sanat Fakültesi Oda Orkestrası'nda solist olarak sahne aldı. Henüz 9 yaşında olmasına rağmen profesyonel bir orkestrada performans sergileyen Elif, geleceğin yıldızları arasında gösteriliyor. “TÜM KATEGORİLERİN BİRİNCİSİ OLDUM” Antalya'da düzenlenen yarışmada tüm kategorilerin birincisi olduğunu söyleyen Hamit Erdem Özpolat, “Ben okuma ve yazmayı erken öğrendiğim için evde piyanomuz vardı ve boş zamanlarımda onunla ilgilenerek piyano öğrenmeye karar verdim. Sonrasında öğretmenimiz Renata Çavdar ile birlikte kendimi geliştirerek yarışmalara katılmaya karar verdim. Geçen hafta ise Ukrayna Kiev'den Ukrayna Devlet Üniversitesi Avdiyevski Sanat Fakültesi Oda Orkestrası geldi. Onlarla birlikte Akdeniz'de Antalya, Marmaris ve Burdur olacak şekilde 3 yerde turneye çıktık. Antalya'da II Muse Uluslararası Müzik Festivali adlı yarışmaya katıldım ve orada tüm kategorilerin birincisi olarak bilinen Grand Prix ödülü aldım” dedi. “KİEV ODA ORKESTRASIYLA BU YIL BİRLİKTE ÇALMA HAKKI KAZANDIM” Geçen yıl aldığı ödül sonrası bu sene Kıev Oda Orkestrasıyla sahne alma fırsatı yakaladığını söyleyen Elif Anastasia Çavdar ise “Annem piyano öğretmeni, öğrencilerine piyano eğitimi verdiği esnada benim de dikkatimi çekti. Ben de çalmak istedim ve bu yüzden de ben piyanist olmaya karar verdim. Geçen sene Muse yarışmasında 1. oldum. Bu sebeple Kıev Oda Orkestrasıyla bu yıl birlikte çalma hakkı kazandım” diye konuştu.

Takıntılar’a yoğun ilgi... Haber

Takıntılar’a yoğun ilgi...

Antalya Büyükşehir Belediyesi’nce gerçekleştirilen 61. Uluslararası Altın Portakal Film Festivali hem dünyanın sinemasını hem de dünyanın sinemacılarını Antalya’da buluşturmaya devam ediyor. Festival kapsamında gala yapan “Takıntılar” filmi ekibi de dün AKM Aspendos salonundaki gösterimin ardından seyircilerin yoğun katılım gösterdiği film söyleşisine katıldı. Yönetmen Yusuf Nihat Özcan, oyuncular Zafer Algöz, Seda Bakan ve senaryonun uyarlandığı metni kaleme alan Fransız yazar ve mizahçı Laurant Baffie, seyircilerin sorularını cevapladı. “Sevgili yazarımız Laurent Baffie’ye minnettarım” diyen Zafer Algöz, sözlerini şöyle açıkladı: “Genelde filmlerde, biliyorsunuz, başrol- orta rol kavramı vardır fakat burada yapmış olduğu matematik o kadar güzel ki iyi bir cast’ta her oyuncunun kendi marifetini gösterebileceği bir alan oluşturmuş. Çok zevk alarak çalıştığımız bir text. Bazı textler vardır; oyuncu olarak elinden geleni yaparsın ama hep derler ki ‘abi senaryo biraz zayıftı ya’. Burada çok güzel bir senaryo var, üzerine de çok iyi oynayabilecek oyuncuları bulduktan sonra ortaya gurur duymamız gereken bir iş çıkmış” Algöz, hikaye hakkında ise şu değerlendirmede bulundu: “Buradaki karakterler evrensel; Türk veya Fransız olması hiç fark etmez. Şöyle geri çekilip kendimize bir baktığımızda hepimizin takıntıları, saplantıları var. Yeter ki bunların farkında olup ona göre davranış biçimleri geliştirilsin. Hatta yardıma ihtiyacı olanlara yardım etmek bence en güzeli.” Oyuncu, sözlerini “Son olarak; bu ülkede artık bebeklerin, çocukların, kadınların, yaşlıların, hayvanların, ağaçların hür hakkı var! Biz babalarımızdan böyle eğitim aldık” diye noktaladı. Daha sonra söz alan Laurent Baffie, filmin uyarlandığı, “TikTok” adlı oyunu hakkında bilgi verdi ve filmi başarılı bulduğunu belirtti: “Bu oyunu 20 yıl önce yazdım, dünyada 40’tan fazla ülkede yayınlandı, 5 milyon izleyiciye ulaştı. İspanya ve Güney Kore’de filmleri yapıldı ama henüz görmedim. Bu filmi de bu akşam ilk kez burada izledim ve çok beğendim. Oyunculukları, yönetmeni; her şeyi! Çünkü bu hikayede uyulması gereken üç kurala çok güzel uyum sağlamışlar: Durumun komikliği, sorunları olan insanlarla hiç dalga geçilmemesi ve ötekini kabullenme.” Seda Bakan da “Tek mekanda bir tiyatro oyununun bu kadar başarılı bir ritim tutturması beni çok etkiledi” diyerek yönetmene teşekkür etti.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.